24 Mart 2015 Salı

MUCİZE - ŞANS Nedir?

Öncelikle şunu belirtelim ki, Kur’an’a göre varoluş, yaratılış, yaratılan her şey birer mucizedir.
 Yaratılışın evrensel kuralları, doğa kanunları, evrensel ilahi yasalar, eşyanın tabiatı, fıtrat, sünnetullah, ilahi kader, külli kader ayni anlama gelen terimlerdir. Yüce Allah’ın yarattığı kainata, kainatın işleyişine canlı, cansız her varlığa tayin ettiği değişmez, şaşmaz mucizevi kurallar, ölçüler, özellikler  varlıkların kaderidir. (Nahl- 11-15, 67, 69)

Yüce Allah akıl ve bilim yoluyla yeryüzünü, gökyüzünü gözlemleyip,  araştırmamızı ve ibret alıp şükretmemizi istemiştir. İnsanlar da çok eski yıllardan günümüze kadar içinde yaşadıkları evreni, dünyayı, doğayı incelemişlerdir. Onun mucizelerini ölçülerini, özelliklerini anlamaya çalışmışlardır.
Bu çalışmalar hiç şüphesiz dünya var oldukça devam edecektir. İnsanlar var oldukça yaratılışın evrensel kurallarıyla, sünnetullahla ilgili araştırmalar, çalışmalar yapacaklardır. Ancak, bilginin sahibi Yüce Yaratan sahip olduğu bilgiden-güçten dileyene, dilediği kadarını vermektedir. 
(Bakara-255)

İnsanlar ne kadar iyi niyetli, gayretli olurlarsa olsunlar Yaratan’ın sahip olduğu bilginin tamamına; Sünnetullahın tüm kapsamına,  detayına tam anlamıyla hiçbir zaman vakıf olamayacaklardır.  Allah’ın bilgi seviyesine ulaşmak; O’nun koyduğu evrensel ilahi yasaların tamamına vakıf olmak mümkün değildir.  
Fıtratın, doğa kanunlarının,ilahi yasaların kapsamını, içeriğini tam olarak anlamak, öğrenmek bir insan için mümkün olmadığına göre; karşılaşılan bir olayla ilgili olarak “bu olay, olağanüstü, doğa üstüdür”demek veya bir olayı “mucize” olarak tanımlamak da mümkün değildir.
Ancak, ilahi doğal yasaların kapsamını, fıtratın tüm detaylarını bilen kişi, bir olayı doğaüstü veya mucize olarak niteleyebilir ki, hiç kimsenin böylesi bir bilgi potansiyeli yoktur.
Bir olayı doğa üstü veya mucize olarak tanımlayan kişi; aslında “ ben tüm doğa kanunlarını, yaratılışın evrensel ilahi kurallarını biliyorum ve bu olay bu kanunlarla, fıtratın kurallarıyla açıklanamaz onun için de bu olay bir mucizedir” demek istiyordur ki, böyle bir söz; kibir yüklü, akıl dışı bir söz olur. 

Karşılaştığımız bize olağanüstü, doğaüstü gibi gelen olaylar da aslında yaratılışın ilahi kuralları-doğa yasaları-sünnetüllah kapsamında olan, oluşan olaylardır. Karşılaştığımız bizce “sıra dışı” bir olaya mucize deyip geçmektense o olayın nasıl oluştuğunu akıl, ilim yardımıyla anlamaya, çözmeye çalışmak bizler için daha faydalı olacaktır. Böylece doğa yasalarının-sünnetullahın çapını, potansiyelini daha doğru anlamış oluruz.

Hz. peygamberlerin mucize gösterme imkanları, güçleri yoktur. (Enam-35)
“Hiçbir resulün Allah’ın izni olmaksızın herhangi bir mucize getirmesi söz konusu olamaz.”
(Mümin-78 Rad-38)

Yüce Allah peygamberleri aracılığıyla insanlara bazı mucizeler göstermiştir. ( Müminun-45)
Mucizeler, peygamberlere inanmaları ve iman etmeleri için insanları ikna etme amaçlı delillerdir.
Bunlar ölüleri diriltmek, denizleri yarmak (sünnetullah’ın ölçülerini değiştirmek)  gibi gerçekten
olağanüstü olaylardır ve  ancak Yüce Yaratan’ın gücünde, yetkisinde olan işlerdir. 
Peygamberlerin mucizeleri bizler için bir işaret değildir. Ölüleri diriltmemiz veya çamurdan yaptığımız
kuş heykelinin canlanıp uçması  bizler için hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.
                                                                                   
Hz. İsa’ya atfedilen gayptan haber verme, ölüleri diriltme, kör gözleri iyileştirme gibi olağanüstülükler onun kutsal ruh-cebrail ile desteklenmesi ve Allah'ın izni ile olmuştur. (Bakara-253  Maide-110)

Yüce Allah, Hz. Muhammed aracılığıyla mücize göstermemiştir. Bunu nedenini İsra suresi 59. ayetinde şu şekilde açıklanmıştır. “Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir.”

Hz. Muhammed’den önceki peygamberler yaşadıkları coğrafyadaki insanlara gönderilmiştir. Belli bir zamanın, mekanın peygamberleridirler. Hz. Muhammed ise, son peygamber olması nedeniyle O’na vahiy edilen Kur’an önceki ilahi kitapları’da tastik eden, kapsayan; kıyamete kadar yaşayacak tüm inanlara, alemlere rahmettir. Evrenseldir, zaman ve mekan üstüdür. Kur’an’ı okuyan, ayetler üzerinde düşünen herkes onun gerçekten mucize, ilahi bir kitap olduğunu ve onun ancak Allah kelamı olabileceğini hemen anlar. Kur’an, Yüce Allah’ın Hz. Muhammed aracılığıyla bizlere lütfettiği en büyük kutsal mucizesidir.
(Rad-27, 28)

ŞANS: Bir olay veya beklentiyle ilgili olasılıklardan olumlu seçeneğin gerçekleşmesidir, olumsuz olan gerçekleşirse şansızlık diyoruz.. Şans somut bir olayla ilgili nitelemedir. "Şanslı kişi, kısmeti açık kişi" veya "şansız kişi, kısmeti kapalı" nitelemeleri doğru değildir. Bir kişinin genel olarak şanslı veya şanssız olmasından bahsetmek mümkün değildir.
Ayrıca, şans göreceli bir kavramdır. Bir kişi için şans olarak kabul edilen bir olay, bir başka kişi için olumsuz bir gelişme, şanssızlık olabilir veya baştan şans olarak değerlendirilen bir olayın sonu kötü bitebilir. Şans olarak algıladığımız bir gelişmenin sonradan aslında bizim için şanssızlık olduğunu anlayabiliriz. 
“.... Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz onu sevmeyebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu
   halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara-216)

"Talihin/şansın esası, uygulanması mümkün olan sorunlarda zihin yorup iyice düşündükten sonra işe başlamaktır. Çeşitli olasılıkları çok iyi hesap etmektir. En iyi görüneni gecikmeden uygulamaktır. Fırsatları elden kaçırmamak, daima akla uygun olanı takip etmektir." ATATÜRK

"Şans, çoğunlukla onunla karşılaşmaya hazırlıklı olanlara gelen bir ödüldür." Pasteur

Güzel düşünüp, güzel amel işleyen ; iyi niyetle, samimiyetle, gayret gösteren çalışan insan Allah’ın
lütfuna, yardımına da mazhar olacaktır. Yaşam sürecinde şansı açık olacaktır, iyi güzel olaylarla karşılaşacaktır inşallah.


Saygılarımla.
VEDAT AKBAŞAK




Hiç yorum yok:

SADECE İSLAM DİNDİR..

  Su insanlar için en önemli nimetlerden biridir; elbette temiz, doğal olan su. Suyu içeriz, yemek çorba yaparız, temizlik işlerimizde vs....