27 Mart 2015 Cuma

Kur'an Diktatörleri FiRAVUN ile Sembolize etmiştir.

Dindarın zıttı dincidir. Dindarların kıymeti bilinmez ise, meydan dincilere kalır.
Dindar Allah için, Allah’ın rızasını, hoşnutluğunu kazanmak için ihlas ile iş yapar.
Dinci ise Allah adını kullanarak kendisi için, kendi menfaati, itibari, çıkarı için iş yapar. Samimi dindarların inançlarını ve ülke kaynaklarını sömürür..
Dinci gerçek dini dışlayarak, onun yerine çıkarlarına uygun din anlayışını egemen kılmak ister.
Bunun Kur’an’daki adı şirktir. Günlük hayattaki adı da dinciliktir.
Bugünkü dincilik akımlarının tümünün ilham kaynağı, fikir babası Emevi zihniyetidir.                                  Emevi zihniyetinin ilham kaynağı da tağutlaşmış nefsin sembolü olan Firavun’dur.                                                                     
 Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen, halkı Allah ile, din ile aldatmaya çalışan, (“Aldatan da sakın sizi Allah adına/Allah ile aldatmasın/sömürmesin.” Fatır-5 Lokman-33) kendine ilahi nitelikler atfeden, Allah’ın otoritesi yerine kendi otoritesini tesis etmeye çalışan diktatörleri Kur’an Firavun ile sembolize etmiştir. Firavunlar-diktatörler nefislerini tağutlaştırmış, putlaştırmış müşriklerdir.
Bunlar Allah’a isyanda ve günahta sınır tanımazlar.
Kur’an’ın bildirdiğine göre Firavun’un – diktatörlerin genel özellikleri: Kendisini yeryüzü tanrısı gibi görmek; mülkün, yönetimin, ülkenin mutlak maliki-sahibi görmek; devlet gücüyle azmak, şiddet uygulamak, fesat yaratarak halkı bölmek, sınıflara ayırmak;  yandaşlarını ödüllendirmek, muhaliflerine zulmetmek, özgürlükleri kısıtlamak,  vicdansızlık, saltanat, servet düşkünlüğü, ihtiras, ego, kibir, öfke, ahlaksızlık ve  adaletsizlik.

Kur’an diktatörleri Firavun ile empolize eder. Firavun’un din adamları, ruhbanları-Ahbar’ları, Belam’ları varmış; silahlı gücü, ordu komutanları-Haman’ları varmış; servetinin, hazinesinin bekçileri- Karun’ları varmış... Tarih boyunca bütün diktatörlerin bir  Ahbar’ı, Haman’ı, Karun’u olmuştur. Bu unsurlar birbirlerinin alternatifi olan paralel güçler değildir.Bunlar birbirlerini tamamlayarak, işbirliği yaparak, şer ittifakı kurarak halkı sömürmüşlerdir.  Ama unutmamak gerekir, her Firavun’un bir Musa’sı da olmuştur..

Firavun’un takipçisi olan diktatörler halkı sömürmekle kalmayıp;  insanları doğru yoldan uzaklaştırmaya, Allah’ın mesajını gizlemeye, kendi çarpık düşüncelerini halka dikte etmeye çalışmışlardır.
.....Firavun şöyle dedi: “Ben size kendi fikrimden başkasını göstermem..” (Mümin-29)

Kur’an, Fıravun’u- diktatörleri lanetlemiştir. 
“Kıyamet günü yardım göremeyeceklerdir. Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık..”
(Kasas-41,  42)

İblis veya şeytan, insanlar ve cinler gibi ayrı varlık değildir. Bunlar insanlardan da, cinlerden de olabilir. (Nas suresi) Şeytan, insanlara ve peygamberlere düşmandır...
Allah insanı en güzel biçimde yaratmıştır, şan ve şeref sahibi kılmıştır.  (Tin-4 Şura-70) Ona akıl ve özgür irade vermiştir. Aklını, iradesini olumlu veya olumsuz yönde kullanmasında herhangi bir limit, sınırlama getirmemiştir. İnsan aklını, iradesini iyi yönde de; kötü yönde de sınırsızca kullanabilir. (Şems-8, 9) Aklını, iradesini fıtratına uygun olarak iyi, olumlu yönde kullanan-salih amel işleyen Allah dostları; Allah’ın şefaatine, rızasına, hoşnutluğuna mazhar olmayı umarlar.  İnsanın aklını, iradesini olumsuz yönde kullanması ve nefsin hevasına, olumsuz yönlendirmelerine uyması; kibir, gurur, dünyevi zevklere düşkünlük, nankörlük, sabırsızlık, tahammülsüzlük gibi zaaflar şeytani yönelişlerdir, tavırlardır..

ŞEYTAN: Kötülüğü emreden nefsin sıfatıdır. (Nefs-i Emmare- Kötülüğü, şerri emreden nefis.Bkz:Yusuf-53)
Nefs, kendisine kötülük ve edepsizlik telkin eden şeytanın baskısı altındadır. (Bakara-169)
Baskıya boyun eğen nefs şeytanın dostu-şeytan evliyası olur. Aşağıların en aşağısı olur.. (Tin-5)
Şeytan sinsi ve yalancıdır.(İbrahim-22) İnsanlara korku vermeye çalışır.(Aliİmran-175) Fitne,  bozgunculuk yapar.(İsra-53 Maide-91)
Son derece aşırı, her türlü beşeri değerlerden uzak “yok artık, bu kadar da olmaz”dediğimiz tavırlarla,  olaylarla karşılaştığımızda hayretle irkilmemiz, tepki göstermemiz doğaldır; ama bilinmelidir ki, insan fıtratı bu aşırılıklara müsaittir.

İBLİS: Nefsi devamlı münkeri, şerri emreden, gerçeğe karşı çıkan, kötü, çirkin yönelişler, tavırlar içinde olan aşağıların en aşağısı olan kişidir. (Tin-5)Devamlı kötülük yapan; Hak’tan, adaletten uzak ve kibirli, zalim kişilere halk arasında da iblis denir. Kur’an, şeytan ve iblisi ayni özelliklere, fonksiyona sahip varlık olarak tanıtır.
“Ey iman edenler! şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder..” (Nur-21) 
“Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır..” (Yusuf-5)
“... cinlerin ve insanların şeytanlarını her peygambere düşman yaptık..” (Enam-112)

Şeytanın kullandığı insanlar Kur’an’da “şeytanın evliyası-dostu” veya “şeytanın orduları” 
(Şuara-95) diye anılmıştır. Şeytan evliyaları Allah ile aldatmanın öncüleridir.

“Onlar, Allah’ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar..” (A’raf-30)

Sömürgeci emperyalist ülkeler  ve onların işbirlikçileri; cemaatler, dinci siyasi akımlar, ırkçı, etnik bölücü terör örgütleri şeytanın ordularıdırlar..

TAĞUT: Hak, hukuk gözetmeyen, haddi aşan, Allah’ın hükümleri yerine kendi çıkarlarına uygun kurallar koyan ve insanları kendi kurallarına uymaya zorlayan gözü kararmış, kalbi mühürlenmiş herkestir.
Nefsin negatif yöndeki serüveninin son durağı tağutlaşmadır. İşte Kur’an’ın Firavun ile sempolize ettiği kafir, fasık, zalim dikta heveslisi yöneticilerin varacakları son durak bu TAĞUT durağıdır. 
Atatürk’ün mirasına saldıranlar, Cumhuriyetimize musallat olanlar, demokrasiyi araç olarak kullananlar, kamu binalarından T.C. tabelalarını indirenler dikkat etmelidirler. Sonunda varacakları durağın tabelasında TAĞUT yazarsa, o duraktan geri dönüş de mümkün değildir.
O durağa varan yolcuların daimi konaklama yeri cehennemdir..

“Tağut’a (azgına, zorboya) kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı..” (Zümer-17)
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar; küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz, şeytanın tuzağı çok zayıftır..” (Nisa-76)

Şeytanın bir özelliği de Ademoğluna-insana secde etmeyi-saygı göstermeyi reddetmesidir. (Bakara-34)
Şeytanlaşmış nefisler insana-halka saygı duymazlar, özgürlükleri kısıtlarlar, baskı zulüm yaparlar.
Müminlerin şeytanın;  şeytana uyan nefislerin  şerrinden korunmak için ilahi anlamda Allah’a sığınmaktan başka çareleri yoktur.  (A’raf-200 Nahl-98  Müminun-97)
Dünyevi anlamda ise, şeytanlaşmış nefislerden, diktatörlerden korunmanın tek çaresi laiklik ilkesine sarılmaktır.

Saygılarımla.
VEDAT AKBAŞAK



                                                                                                                                                                           

Hiç yorum yok:

SADECE İSLAM DİNDİR..

  Su insanlar için en önemli nimetlerden biridir; elbette temiz, doğal olan su. Suyu içeriz, yemek çorba yaparız, temizlik işlerimizde vs....