KANDİL GECELERİ KUR'AN'DA VE SÜNNETTE YER ALMAZ.

Mevlit, regaip, miraç, berat olarak adlandırılan kandil geceleri Kur’an’da ve sünnette yer almaz.

Kur’an’da ve sünnette yer almamasına rağmen din adına yapılan uygulamalar bid’adtır.

Kandil geceleri Arap adetidir. Peygamberimizin vefatından 3-4 asır sonra ilk kez Mısır'da şii Fatımiler tarafından kutlanmıştır. 2.Selim döneminden itibaren Osmanlı’da da kutlanmaya başlanmıştır.

Bazı Arap ülkelerinin adetini kutsamak, kutlamak Müslümanların işi ve  görevi değildir.

Kandil geceleri adı altında bazı geceleri kutsal ilan etmek, o gecelerde edilen duaların veya

tövbelerin mutlak kabul  göreceğini, işlenen tüm günahların af olacağını söylemek tamamen

Kur’an dışı inanıştır.   
Kandil adetlerinin en tehlikelisi de beraat kandilidir. "bu gecede yapılan dualar geri  çevrilmez.........." mealindeki rivayet Kur'an mantığına tamamen terstir. Bu inanış insanları  "nasıl olsa duaların geri çevrilmediği geceler var, o gecelerde dua eder, af diler, günahlarımdan arınırım" düşüncesiyle  kolayca günah işlemeye sevk edebilir. 

Kandil geceleri denen Arap adetlerini dinimize ilave etmeye çalışarak

kutsama ve kutlama yapanlar, sevap kazanmak veya günahlarından arınmak bir yana günah işlemektedirler.  Bu gecelerin kutsallığıyla ilgili Diyanetin yayınladığı kitaplarda yazılanlar ve

camilerde hocaların anlattıkları her şey din dışıdır, hurafelerle yaldızlanmış, süslenmiş  bid’adlardır...

Müminler, peygamberler arasında ayrım yapamaz. (Bakara-285) Hz.Muhammed için Mevlit Kandili ve Kutlu Doğum Haftası kutlanıyorsa Hz. İsa'nın doğumu-noel ve diğer peygamberlerin doğumu da kutlamalıdır veya hiç bir peygamber için bu tür kutlamalar yapılmamalıdır. 

“Bana göre bunları kutlamak değil, kutlamamak sevaptır. Çünkü bid’ad olan şeyi devam ettirmek

dinin özünden sapmadır.. (Süleyman Ateş- Vatan gazetesi-03.03.2011)

“Hz. Peygamber ve Ashâb-ı Kirâm dönemlerinde görülmeyip onunla amel edilmeyen, hatta bir benzeri olmayan ve İslam’dan olmadığı halde sonradan ortaya çıkan ve ibadet kabul edilen görüş ve ameller, sünnete aykırı davranışlara bid’at denilir.

Kur’an’da da sünnette de bugün geniş halk kitleleri tarafından kutlandığı şekliyle kandil gecelerine işaret yoktur.Mübarek kabul edilen bu geceler, Hz. Peygamber ve ashabından çok sonra (en erken 350 yıl sonra!) Mısır ve Kudüs’te kutlanmaya başlamış, daha sonra İslam dünyasının çeşitli bölgelerine yayılmıştır.

Bu kutlamalar İslam’ın bir emri veya bir tavsiyesi değildir.Müslüman toplumlar tarafından ortaya çıkarılmış ve bir “gelenek” haline gelmiştir. Osmanlı padişahlarından II. Selim döneminden itibaren ‘kandil’ adını alan bu geceler Müslümanlar tarafından mirâciye, regâibiye, mevlüt gibi çeşitli etkinliklerle ihya edilmiştir..”

(http://www.suleymaniyevakfi.org/kandil-geceleri/kandil-geceleri.html)

".....Berat gecesi ile ilgili nakledilen hadisler, zayıf hadislerdir. Rivayet zincirinde bulunan kimi raviler birbirlerini görmemişler, görmüş olsalar bile birbirlerinden hadis işitmemişlerdir....
Nitekim Ahkâmu'l-Kur'an müellifi müfessir Ebu Bekir İbnu'l-Arabî Berat gecesinin fazileti hakkında bir tek sağlam hadisin bile gelmediğini, dolayısı ile bu konu ile ilgili olarak hadis diye dolaşan sözlere itibar edilmemesi gerektiğini söylemektedir."
http://www.suleymaniyevakfi.org/kandil-geceleri/berat-gecesi-hakkinda-kutub-u-sittede-yer-alan-hadisler.html

Saygılarımla.

VEDAT AKBAŞAK

kuranpenceresinden@hotmail.com