25 Haziran 2015 Perşembe

KISAS - 100 SOPA - EL KESME CEZALARI

KISAS: Haklı sebep olmaksızın cana kıymak büyük günahtır. Kim bir insanı haklı sebep olmaksızın kasten öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir, cezası içinde ebedi kalacağı cehennemdir, Allah onu lanetlemiştir.  (Nisa-92, 93  Maide-32  İsra-33)
Haklı sebepler: 1- Kısas (Bakara-178) 2-Terör, bozgunculuk, eşkiyalık, fitne-fesat (Maide-33)
Fitne ve bozgunculuk cinayetten beterdir. (Bakara-102)  3- Savaş halidir. ( Muhammed-4)

“Allah’ın saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse, 
   onun velisine söz hakkı vermişizdir..” (İsra-33)  
 “Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş...” (Maide-45)

Haksız yere cana kıymak bütün insanları öldürmek gibidir. (Maide-32)
Bu kişilerin ahiretteki mekanları, içinde uzun süre kalacakları cehennem olacaktır.
Allah onları lanetlemiştir ve onlar için büyük bir azap hazırlamıştır.. (Nisa-93)
İdam cezası olmalıdır ve gerektiğinde uygulanmalıdır. Ülke yöneticileri tarafından çıkarılan af kanunları
kasten, planlayarak cana kıyanları ve terör suçlarını kapsamamalıdır..
Kasıt unsurunun olmadığı durumda örfe uygun olarak diyet ödenmesi gerekir. Diyet ödeme imkanı
olmayan oruç kefaretini (peş peşe iki ay) yerine getirilmesi gerekir. (Nisa-92) 
Katilin ölen kişinin yakınları tarafından affedilmesi ve kısastan vazgeçilmesinin günahlara kefaret
olacağı bildirilmiştir. Böylece kısasın uygulanması değil, affetmek özendirilmiştir. (Maide-45)

Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedenlerin  mükafatını  Allah verir..” 
  (Şura-40) 
“Affetmeyi esas al..” (Araf-199)
“Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en zorlularındandır..” (Şura-43)
                                                                              
Affetmek bazen insana çok zor gelebilir ama affetmek mümin için onur ve yüceliktir. (Nisa-149 Maide-45 )  Aliimran suresi 133, 134. ve Şura suresi 37. ayetlerinde takva sahiplerinin “öfkelerini yutan”  insanları affeden kişiler oldukları bildirilmiştir. Fussilet suresi 34. ve 35. ayetlerinde kötülüğü en güzel tavırla savanların “büyük nasip sahipleri” oldukları bildirilir. Nur suresi 126. ayetinde ise, kötülüklere karşı sabretmemizin-affetmemizin daha hayırlı olacağı bildirilir. Allah affetmeyi sevenleri sever; affetmeyi sevenler O’nun lütfuna mazhar olurlar.  Günahları, hataları affedilir, bağışlanır...

100 SOPA: Zina suçunun cezası zina edenin tenine  100 kez sopayla vurmaktır. (Nur-2)
Bu cezanın uygulanması dört şahit şartına bağlanmıştır. Böylece en azından bu ayıbın, günahın alenen işlenmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
Dört şahit olmaksızın bir kadına zina suçu isnat etmenin cezası 80 değnektir. Ayrıca bu kişilerin bir daha şahitlikleri, şehadetleri kabul edilmez ve artık onlar fasık kimselerdir. Yalan söylemek münafıklığın belirtisidir. (Nisa-4)
Eşinden şüphelenen kişi, zinayı ispat için yanında dört kişiyle dolaşması gerekir. Veya dört tanığı olmayan erkeklerin karısının zina yaptığına dair Allah adına dört kere yemin etmeleri sonra da eğer yalan söylüyorlarsa Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesi gerekir. (Nur-6, 7)
Buna karşılık kocası tarafından zina ile itham edilen kadının, kocasının yalan söylediğine, yalan yere yemin ettiğine dair dört defa yemin etmesi ve sonra da kocası doğru söylüyorsa Allah’ın azabının kendi üzerine olmasını dilemesi cezayı düşürür. (Nur-8, 9) Bu durumda kadına değil yüz sopa bir sopa bile vurulamaz. Görüldüğü gibi zina suçunun ıspatı ve 100 değnek cezasının uygulanması çok zor şartlara bağlanmıştır. Recm cezası ise, israiliyat kaynaklıdır ve tamamen Kur’an dışıdır....

EL KESME: Hırsızlık suçunun cezasının, hırsızın elini kesmek olduğu bildirilmiştir. (Maide-38) 
Ancak bir sonraki ayette bu suçu işledikten sonra tövbe edenlerin ve ıslah olanların bağışlanacağı, affedileceği bildirilmiştir. “Islah olma” bir süreç-zaman gerektirir. Tövbe eden ve ıslah sürecine giren suçluların ellerinin kesilmesi söz konusu değildir.
El kesme cezası cahiliye döneminde yaygın olarak uygulanıyordu ancak İslam dünyasında hiçbir dönemde yaygın olarak uygulanmamıştır.
Hz. Ömer Arabistan’da kuraklık, kıtlık yaşanan bir dönemde bu cezayı uygulamamıştır.
Toplumsal yardımlaşmanın, arttırılmasını emretmiştir.

Kainat var olduğu sürece belki milyarlarca yıl alemlere rahmet ve rehber olacak  İslam dinini asan, kesen, şiddeti, kan akıtmayı teşvik eden bir din gibi göstermeye kimsenin hakkı yoktur.
Kur’an bu konularda oldukça geniş uygulama alanları oluşturacak esnek hükümler bildirmiştir.

Zina ve hırsızlık suçlarına karşı bildirilen hükümler “vesail” vesile-aracı hükümlerdir. Amaç insanları 
bu suçlardan uzaklaştırmaktır. Vesail hükümler yaşanan şartlara ve zamana göre kamu otoritesi tarafından tespit edilip uygulanır.

Bir ülkede el kesme cezası uygulanacaksa öncelikle yetim hakkı yiyen, toplanan sadakaları, fitreleri
zimmetine geçiren, kamu malını talan eden, yolsuzluk yapan, milyon dolarları evlerinde,  ayakkabı
 kutularında, para  kasalarında istifleyen  idarecilerin, siyasetçilerin elleri kesilmelidir.
Rüşvet olarak yedi yüz bin dolarlık saat alanların elleri, kolları kesilmelidir.  

Saygılarımla.
VEDAT AKBAŞAK

kuranpenceresinden@hotmail.com

                                                                                    

SADECE İSLAM DİNDİR..

  Su insanlar için en önemli nimetlerden biridir; elbette temiz, doğal olan su. Suyu içeriz, yemek çorba yaparız, temizlik işlerimizde vs....