İblis veya şeytan, insanlar ve cinler gibi ayrı müstakil
varlıklar değildir. Bunlar insanlardan da, cinlerden de olabilir. (Nas suresi) Şeytan insanlara ve peygamberlere düşmandır.
Allah insanı en güzel biçimde yaratmıştır, şan ve şeref
sahibi kılmıştır. (Tin-4 Şura-70) Ona
akıl ve özgür irade vermiştir. Aklını, iradesini olumlu veya olumsuz
yönde kullanmasında herhangi bir limit, sınırlama getirmemiştir. İnsan aklını,
iradesini iyi yönde de; kötü yönde de sınırsızca kullanabilir. (Şems-8, 9) Aklını,
iradesini fıtratına uygun olarak iyi, olumlu yönde kullanan-salih amel işleyen
Allah dostları; Allah’ın şefaatine, rızasına, hoşnutluğuna mazhar olmayı
umarlar. İnsanın aklını, iradesini
olumsuz yönde kullanması ve nefsin hevasına, olumsuz yönlendirmelerine
uyması; kibir, gurur, dünyevi nimetlere, zevklere düşkünlük, nankörlük, sabırsızlık, tahammülsüzlük gibi
zaaflar şeytani yönelişlerdir, tavırlardır..
ŞEYTAN: Bir varlık değil, bir sıfattır. Kötülüğü
emreden nefsin sıfatıdır. (Nefs-i Emmare- Kötülüğü, şerri emreden nefis.Bkz:Yusuf-53)
Nefs kendisine kötülük ve edepsizlik telkin eden şeytanın
baskısı altındadır. (Bakara-169)
Baskıya boyun eğen nefis şeytanın dostu-şeytan evliyası
olur. Aşağıların en aşağısı olur. (Tin-5)
Şeytan sinsi ve yalancıdır. (İbrahim-22) İnsanlara korku
vermeye çalışır. (Aliimran-175)
Fitne,
bozgunculuk yapar. (İsra-53 Maide-91)
Son derece aşırı, her türlü beşeri değerlerden uzak “yok
artık, bu kadar da olmaz”dediğimiz tavırlarla, olaylarla karşılaştığımızda hayretle
irkilmemiz, tepki göstermemiz doğaldır; ancak bilinmelidir ki insan fıtratı bu
aşırılıkları yapmaya da müsaittir.
İBLİS: Nefsi
devamlı münkeri, şerri emreden, gerçeğe karşı çıkan, kötü, çirkin yönelişler,
tavırlar içinde olan aşağıların en aşağısı olan kişidir. (Tin-5)Devamlı kötülük
yapan; Hak’tan, adaletten uzak ve kibirli, zalim kişilere halk arasında da iblis
denir. Kur’an, şeytan ve iblisi ayni özelliklere, fonksiyona sahip varlık
olarak tanıtır.
“Ey iman edenler! şeytanın
adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını
izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder..”
(Nur-21)
“Hiç
kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır..” (Yusuf-5)
“...
cinlerin ve insanların şeytanlarını her peygambere düşman yaptık..” (Enam-112)
Şeytanın kullandığı insanlar Kur’an’da “şeytanın
evliyası-dostu” veya “şeytanın orduları”
(Şuara-95) diye anılmıştır. Şeytan
evliyaları Allah ile aldatmanın öncüleridir.
“Onlar, Allah’ı bırakıp şeytanları dost
edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar..” (A’raf-30)
Sömürgeci
emperyalist ülkeler ve onların
işbirlikçileri; cemaatler, dinci siyasi akımlar, ırkçı, etnik bölücü terör
örgütleri şeytanın ordularıdırlar..
TAĞUT: Hak, hukuk
gözetmeyen, haddi aşan, düşmanlıkta, haram yemede yarışan, (Maide-62) Allah’ın hükümleri yerine kendi çıkarlarına uygun
kurallar koyan ve insanları kendi kurallarına uymaya zorlayan gözü kararmış,
kalbi mühürlenmiş herkestir. Nefsin negatif yöndeki serüveninin son durağı
tağutlaşmadır.
İşte Kur’an’ın Fravun ile sempolize ettiği kafir, fasık, zalim
dikta heveslisi yöneticilerin varacakları son durak bu TAĞUT durağıdır.
“Tağut’a (münafık, azgına, zorboya) kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı..” (Zümer-17)
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar;
küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın
dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz, şeytanın tuzağı çok zayıftır..” (Nisa-76)
Şeytanın bir özelliği de Ademoğluna-insana secde
etmeyi-saygı göstermeyi reddetmesidir. (Bakara-34)
Şeytanlaşmış nefisler insana-halka saygı duymazlar,
özgürlükleri kısıtlarlar, baskı, zulüm yaparlar.
Müminlerin şeytanın;
şeytana uyan nefislerin şerrinde
korunmak için ilahi anlamda Allah’a sığınmaktan başka çareleri yoktur. (A’raf-200 Nahl-98 Müminun-97)
Dünyevi anlamda ise, şeytanlaşmış nefislerden,
diktatörlerden korunmanın tek çaresi laiklik ilkesidir.. Siyasi, askeri, maddi ve manevi güç bir kişi veye zümrede toplandığı zaman egemenlik kurma isteği, adaletsizlik, baskı, sömürü, aşırılık, azgınlık (bağy) kaçınılmaz olur. (Naziat-17) Kişi kendi egosunu Tanrı’laştırır, heva ve hevesinin tutsağı olur. Tarih boyunca ve günümüzde Allah’ın indirdiğiyle, Kur’an hükümleriyle hükmetmeyen kendi çıkarlarına uygun din anlayışını egemen kılmak isteyen, dini saltanat ve sömürü; zulüm ve baskı aracı yapmak isteyen dinciler, siyasi akımlar, teokratik dikta temsilcileri, heveslileri ve destekçileri; başka bir tanımlamayla kapitalizmin ve emperyalizmin temsilcileri ile destekçileri hiç şüphesiz Firavun’un izini takip eden kâfirler, zalimler, fasıklardır. (Maide- 44, 45, 47)
Kur’an diktatörleri Firavun ile sempolize eder.
Firavun’un din adamları, ruhbanları-Ahbar’ları, Belam’ları varmış; silahlı gücü, ordu komutanları-Haman’ları varmış; servetinin, hazinesinin bekçileri- Karun’ları varmış.
Tarih boyunca bütün diktatörlerin bir Ahbar’ı, Haman’ı, Karun’u olmuştur.
Bunlar birbirlerinin alternatifi olan paralel güçler değildir. Bunlar birbirlerini tamamlayarak, işbirliği yaparak, şer ittifakı kurarak halkı sömürmüşlerdir. Ama unutmamak gerekir, her Firavun’un bir Musa’sı da olmuştur..
Firavun’un din adamları, ruhbanları-Ahbar’ları, Belam’ları varmış; silahlı gücü, ordu komutanları-Haman’ları varmış; servetinin, hazinesinin bekçileri- Karun’ları varmış.
Tarih boyunca bütün diktatörlerin bir Ahbar’ı, Haman’ı, Karun’u olmuştur.
Bunlar birbirlerinin alternatifi olan paralel güçler değildir. Bunlar birbirlerini tamamlayarak, işbirliği yaparak, şer ittifakı kurarak halkı sömürmüşlerdir. Ama unutmamak gerekir, her Firavun’un bir Musa’sı da olmuştur..
Firavun’un takipçisi olan diktatörler halkı sömürmekle kalmayıp; insanları doğru yoldan uzaklaştırmaya, Allah’ın mesajını gizlemeye, kendi çarpık düşüncelerini halka dikte etmeye çalışmışlardır.
.....Firavun şöyle dedi: “Ben size kendi fikrimden başkasını göstermem..” (Mumin-29)
Kur’an, Firavun’u- diktatörleri lanetlemiştir.
“Kıyamet günü yardım göremeyeceklerdir. Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık..”
(Kasas-41, 42)
Saygılarımla.
VEDAT AKBAŞAK
kuranpenceresinden@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yeni yorumlara izin verilmiyor.