7 Ekim 2016 Cuma

ATEİSTLER İLE MEZHEPÇİ İSLAMCILARIN ORTAK YANILGILARI

Klasik İslamcılar ile ateistlerin benzer/ortak yanılgıları: Kur’an’ın her konuda, her zaman ve  coğrafyada dünya varoldukça  geçerli olacak dogma, stabil, sabit bir yapı, çok katı detaylı emir ve yasaklar bildirdiğini iddia etmeleridir.
Bilgi eksikliğine ve ön yargıya dayalı bu yanlış tespitten sonra ateistler; ‘‘Kur’an 1400 yıl önce o dönemin sorunlarına, toplumsal yapısına uygun olarak indirilmiştir. Kur’an ile yaşadığımız çağın ihtiyaçlarına,  günümüz sorunlarına çözüm bulamayız’’ derler. Bu kişiler dinin özgür düşünceyi sınırladığını, çağdaşlaşmaya engel olduğunu söylerler. Kur’an yaklaşık 700 ayette akla, düşünmeye atıf yapmasına; düşünce ve irade özgürlüğünü esas almasına rağmen, dini aklın, bilimin önündeki  en büyük engel olarak görürler.

Mezhepçi klasik ekol temsilcileri ise ‘‘İslam o kadar mükemmel bir din ve dünya görüşüdür ki, insan ve toplum hayatının her alanını hükme bağlamış, kıyamete kadar her konuda  bütün olacakları, yaşanacakları belirleyerek Kur’an ayetleri ve Hz. peygamberimizin sünnetiyle bildirmiştir’’ derler.  Bu kişilere göre Kur’an’ı motamot yaşama uygulamak her sorunun çözümü için yeterlidir. insanların ayrıca akletmesi, düşünmesi, bilimsel teknolojik, kültürel gelişme için çalışılması; siyasal, idari, sosyal sistemler kurulması, kanunlar çıkarılması, insanların ihtiyaçlarına göre toplumsal kurallar oluşturulması, modernleşme, çağdaşlaşma, ilerleme çabaları gereksizdir. Hatta bu yöndeki gayretler Allah’ın iradesine müdahaledir. Bu kişilere göre Kur’an adeta anayasa kitabıdır. İnsanların ayrıca anayasa yapmaları, kanunlar çıkarması, idari yöntemler, sistemler belirlemesi, kurallar koyması Allah’ın hakimiyetine ortak olma gayretleridir.  Bu kişiler bütün ideolojileri “izm” leri küfür sayarlar. Asıl hedef elbette  Kemalizmdir. Atatürk’ün mirasını Cumhuriyeti, demokrasiyi küfür rejimi, Atatürkçüleri de kafir sayarlar. 

Klasik ekol temsilcileri ile ateistlerin benzer noktalarından biri de şudur: Her ikisi de görüşlerini-iddialarını temellendirmek, kanıtlamak için beşer ürünü rivayet kültürüne sarılırlar. İslam'ın tek asli kaynağı Kur'an'ı değil, beşer ürünü olan mezhep kabullerini, tarikat kurallarını veya radikal dinci örgütlerin uygulamalarını referans gösterirler. Klasik ekol temsilcileri rivayetleri, mezhep kabullerini, kurallarını, fıkıh-ilmihal kitaplarında yazılanları din anlayışlarının bir unsuru sayarlar. Ateistler ise,  çeşitli rivayetleri, mezhep kökenli kabulleri, kuralları ve dinci radikal örgütlerin hatalarını, eksiklerini İslam'a maletmeye çalışırlar.. Klasik mezhepçi İslamcılar ile ateistler zıt kutuplar gibi görülebilir ancak her iki tarafta İslam'ın aslı/Kur'an'ı değil beşeri birikimleri referans aldıkları için insanların İslam'a mesafeli durmalarına neden olurlar. 

Ateistler ve klasik ekol temsilcileri şunu bilmelidir ki, Kur’an aklı ve özgür iradeyi yok sayarak her konuda, her zaman ve mekanda yaşayan ve yaşayacak herkesi bağlayıcı dogma, stabil  her şeyi ayrıntılı belirleyen hükümler bildirmez. Kur’an bütün detaylarıyla bir yönetim şekli de bildirmez.  İnanç, iman esaslarıyla ilgili konular haricinde,  ibadet konularıyla ilgili bazı detaylar da dahil olmak üzere yaşanan zamanın ve mekanın şartlarına bağlı olarak  muamelat alanında yaşamın pratiğine dönük konularda ortaya çıkabilecek değişik sorunların çözümü için Kur’an sadece  temel, genel hükümler, ilkeler bildirir. Uygulama-ameli alanda esneklikler, kolaylıklar sağlar. İnsan iradesine bırakılan hareket alanı evrensel değerlerle, pozitif hukukla, akıl ve bilimle doldurulur. Sorunlara eleştirel akılcı düşünceyle bulunan bilimsel çözüm yolları sorgulamaya, denetime açıktır...
İslam ülkelerinin perişan halinin nedeni  din değildir, Müslümanlardır. Müslümanların tembellikleri, cehaletidir. Akıl ve ilimden uzak yaşamalarıdır. Bir çok İslam ülkesinde yöneticilerin, hanedanların emperyalizme teslim olmaları en büyük sorundur. 

Saygılarımla
Vedat AKBAŞAK

SADECE İSLAM DİNDİR..

  Su insanlar için en önemli nimetlerden biridir; elbette temiz, doğal olan su. Suyu içeriz, yemek çorba yaparız, temizlik işlerimizde vs....