Vergi ve zekat ayrı kavramlardır.
Kanun gereği zorunlu olarak ödenen vergiler zekat sayılmaz.
Öte yandan vergi ödemek zekat
yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz..
Dinde zorlama yoktur. Kişilere kanun
gücüyle zorla namaz kıldırılamayacağı gibi zorla zekat verdirilemez. Vergi
gerekirse devlet gücüyle, icra yoluyla zorla, cebren tahsil edilir; fakat zekatta
zorlama olmaz.
VERGİ: Devlet ile vatandaş arasında
karşılıklı alış veriştir. Devletten talep edilen kamu hizmetleri karşılığı olarak ödenen tutardır. Kişi vergiyi
kendisi için; kendi ihtiyaçlarının karşılanması için öder.
Ödediği vergilerin, kamu hizmeti
olarak; yol, su, sağlık, eğitim, güvenlik hizmeti olarak geri
dönmesini bekler. Zekat ise, sadece Allah
rızası umularak, karşılığında bir teşekkür bile beklenmeden, gönüllü olarak,
seve seve ihtiyaç sahiplerine yapılan bağıştır.. (İnsan-9)
İslam, sosyal adaletin sağlandığı,
refah, mutluluk içinde yaşayan toplum ister.
Doğru belirlenen ve etkin uygulanan
vergi politikaları sosyal adaleti, toplumsal refahı, huzuru arttıracaktır.Vergi gelirlerinin artması demek, topluma sunulacak hizmetlerin artması
demektir. Toplumun refah seviyesinin, yaşam kalitesinin
artması demektir.
Halk toplanan vergilerin kendisi
için, kamu hizmetinde harcanmasını ister.
Vergiler objektif kriterlere göre,
denetlenebilir, şeffaf uygulamalarla toplum hizmetine harcanmaz ise, kamu kaynakları belli guruplara, yandaşlara
veya demokrasi, laiklik karşıtı kişi ve kurumlara aktarılırsa, ülkede yolsuzluk, rüşvet yaygınlaşırsa,
banka genel müdürlerinin evinde ayakkabı kutularından milyon dolarlar çıkarsa toplumda
vergi ödemeye karşı bir direnç, isteksizlik oluşur..
Kamu otoritesinin vergi toplamada
göstereceği başarı; çok kazanandan çok vergi alması ve tefecilik, karaborsa,
kumar, uyuşturucu ticareti, yolsuzluk, rüşvet gibi haksız, kanunsuz kazanç
yollarını
kapatması, servetin belli ellerde
toplanmasını engelleyerek milli gelirin eşit paylaşılmasına, refahın
tabana yayılmasına yardımcı
olacaktır.
Vergi kişilerin gelirleri ile
orantılı olarak az kazanandan az, çok
kazanandan çok alınmalıdır.
Az kazanandan düşük, çok kazanandan
yüksek oranda vergi alınmalıdır.
Servetin belli ellerde toplanması
ancak bu şekilde önlenebilir.
Toplam vergi gelirleri içindeki
dolaylı vergilerin oranı alınacak tedbirlerle düşürülmelidir.
Dolaylı vergi kişinin gelir
seviyesine bakılmaksızın az kazanandan da, çok kazanandan da ayni miktarda, ayni oranda alındığı için adil değildir.
Diğer bir husus: İnsanların ancak
kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ihtiyaçlarını
karşılayacak düzeyde olan
kazançlarından, ücretlerinden; asgari ücretten ve serbest çalışanların
veya
tacirlerin asgari ücret seviyesindeki kazançlarından vergi alınmamalıdır.
İnsanlara asgari seviyede ihtiyaçlarını karşılama imkanı
sağlanmalıdır. Bu tutarların üzerindeki kazançlar vergilendirilmelidir.
VEDAT AKBAŞAK
kuranpenceresinden@hotmail.com